BİR DAVA ADAMI MOLLA SİRAC

TANIKLARIN DİLİYLE MOLLA SİRAÇ

 

 

Tanık,

Hasan KUYULDAR

Aslen BİNGÖL'LÜ olup, 97 yılı ve sonrasında yatılı bölge(EML) -

Okulun'da okumakta olan bir öğrenci kardeşimizdi.

 

Sözü uzatmadan o'na bırakıyoruz,

 

Hasan:

 

Molla Siraç,

Büyük ile büyük, küçük ile küçük olurdu,

gençlere olan sevgisi çoktu!

Onları sever sayardı!

Hatta defalarca şahid oldum ki, Camideki sofiye

“ Sofi bak bu gençler var ya, bunların yanında oturmak Peygamber meclisinde bulunmak gibidir!Bu gençlere olan sevgim beni kurtaracak “ derdi.

 

Defalarca beni evlerine götürmüş, yemeklerini yemişim,

Bana derdi ki,

“okuyun gelecek sizindir, bu toplum sizi tanımıyor,

Sabır ve ihsan  ile yaşayın! Topluma yaşayışınızla örnek olun!”

 

 Evlerine çağırırdı, gittiğimde hanımına derdi ki;

-Hasan'ımız gelmiş!

O devamlı radyodan haberler dinlerdi!

BBC'den Türkçe dinlerdi! Gözü hep Ortadoğu'daydı!

Bedeni Palu`da, ruhu ve düşüncesi Ümmet ileydi,

Çok geniş bir ufku vardı,

Dünyayı ve insanlığın kurtuluşunu her zaman dilerdi.

Bir gün sordum dedim;

-Seydam, Hz.Mehdi ne zaman gelecek?..

Bana dedi ki;

-“Sen Hz.Mehdi'yi bekleyeceğine O'na asker ol! O gelirse sen zaten O'nun askeri olursun.”

Bana dedi ki;

-“Her zaafiyet sahibi, kendi zaafiyet durağında iner davayı bırakır sen sen ol asla ırkçı,mezhepçi ve taassupçu olma! Eğer bu vasat tavrını korursan sonunda Allah'ın askeri(taraftarı)olursun O yol da can verirsin.”

 

Seyda'nın ben de yeri çok ayrıdır her izne gittiğimde Palu'ya uğrar O'na bir Fatiha okurum.

O bir deryaydı, fakat insanlar O'nu anlayacak kapasite de değildi. O'nu deli olarak görüyorlardı! Yani dava delisi, çünkü O'nun hayatın da İslam`dan başka bir şey yoktu.

 

Hele hele O sigara sarışını unutamam keyfini çıkara çıkara hazırlardı. Allah(CC) tekrar tekrar rahmeti ile makamını yüceltsin! Her zaman  Şehid olacağına inanıyordu. Gelip gençlerle olduğunu göstermek için düzenli Cami'ye gelirdi. Yanına kimse gelmezse oturur kitap okurdu. Evet, O bir babaydı, bir Seydaydı, bir Öğrenci, bir derttaş...

 

Evet,kendi oğullarına kızardı, ama başka kimseye kızmazdı. Onların yanlışlıklarını hoş görürdü,

Ben O'na şahidlik edeceğim! Ama kızması merhamet doluydu, kin ve nefret değildi. Evet, işi gücü gençlerdi. Onlarla oturduğumda Allah'a daha yakın olduğumu hissediyorum, derdi.

 

 

Rabbi Teala Muhterem Merhum Seyda Molla Siraç'a ve tüm göçmüşlerimize ğani ğani rahmet eylesin!

Mekanlarını cennet eylesin! Rabbim bizleri Alim ve Ulemaların yolun'dan ayırmasın inşaAllah'u Rahman.

Amiiin!!.

 

 

MOLLA SİRAC`A İTHAF OLUNUR..

 

Sen ey aşkın serüveninde rol alan endamlı sevda yitiği...

Sen var oldukça bu hayat yaşanır...

Sen rüzgarın eteğine tutunup kendini şer'den kollayan yiğit...

Sen Muhammed-i Sevdalara kol-kanat geren sevdalı yürek...

Sen miadı dolmuş şafakların yılmaz bekçisi...

Sen varlığın'da her dem islamla çoşan...

Sen yokluğun'da bile unutulmayan...

Sonsuz hayat gemisine sağlam yelkenler açan...

Sen bizlere hakkı haykıran...

Sen en zor anında bile gençliği düşünen...

Bu yürekler seni unutur mu sanırsın?..

Bu manevi iklim dağarcığı bırakır mı seni dersin?..

Asla ve kata sensiz olamayız!

ve yüreklerimiz seninle,

duamız seninle, 

ey yol gösterici koca yürekli dava adamı

MOLLA SİRAÇ!

 

 

Paylaş: